UYGUN - SPOTLU SORU BANKASI - TÜRKÇE 7. SINIF

GÖRSEL OKUMA 8. BÖLÜM 141 UYGUN TÜRKÇE 7 SPOTLU SORU BANKASI YENİ NESİL TEST 4 Bu görseli en iyi anlatan metin aşağıdakilerden hangisidir? A) Balıkçı ile karısı denize yakın bir yerde bir uçurum- da yaşarmış. Balıkçı hayatını kazanmak için her gün uçurum kenarına gidip olta ile balık tutarmış. Müte- vazı hayatından memnunmuş. Ama karısının mem- nun olmadığını biliyormuş. "Karıcığım seni mutlu et- mek için ne yapabilirim." diye sormuş. Karısı: — Beni bu pis kulübeden çıkar. O zaman mutlu olu- rum. Balıkçı bir gün uçurum kenarında balık tutmaya git- miş. Su sakin ve masmaviymiş. Balıkçı suya attığı oltasıyla oracıkta oturmuş. Birkaç saat geçmiş ve balıkçı yorulmuş. B) Bir varmış, bir yokmuş. Develer tellal iken keçiler berber iken günlerden bir gün, kaplumbağa ile kır- mızı balık birlikte gölde zaman geçiriyorlarmış. Bir anda karşılarında bir avcı belirmiş. Avcı, kaplumba- ğayı kavradığı gibi tutmuş yakalamış. Kırmızı balık bu hâle çok üzülmüş, dostu kaplumbağayı salması için avcıya yalvarmış, yakarmış. Avcı hiç umursar mı bu sözleri? Avcının insafa gelmeyeceğini anlayan kırmızı balık, avcıya geri çeviremeyeceği bir teklif sunmuş, — Bay avcı, eğer arkadaşım bay kaplumbağayı ra- hat bırakırsan sana görkemli, çok güzel parlayan bir inci vereceğim, demiş. C) Bir zamanlar okyanusun birinde masmavi yunuslar, kocaman balinalar ve çeşit çeşit sevimli canlılar ya- şarmış. Bu okyanustan derinlere doğru inildikçe bü- yük bir yaşam alanı ortaya çıkıyormuş. Burada deniz kızları ve deniz adamları yaşıyormuş. Küçük deniz kızının büyükannesi, kral babası ve 6 ablası varmış. Burada yaşayan küçük deniz kızı insanları ve suyun dışındaki yaşamı hiç görmemiş. Babaannesinin an- lattığı ve ablalarının anlattığı ona yeterli gelmiyor- muş. Kral babası ona ablaları gibi yetişkin bir birey olana kadar buradan çıkamazsın, büyüdüğün zaman tacı- nıda başına taktığın zaman buradan çıkabilirsin de- miş. D) Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satma- ya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için, bir dost. İnsan dostunu satar mı?” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni ihtiyar, bu atı sana bırakmayacak- ları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var ne de atın.” demişler. İhtiyar: “Karar vermek için acele etmeyin. 'Sadece at kayıp' deyin çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bile- mez."