UYGUN - PRATİK DEFTER - TÜRKÇE 5. SINIF
3. BÖLÜM: Paragrafta ANLAM www.sadikuygun.com.tr 64 54 Aşağıdaki metinlerin konu ve ana düşüncesini belirtilen yerlere yazınız. Okuma kabiliyeti okulda gelişir. Şüphesiz ki bütün öğrencilerin okuma yetenekleri birbirinin aynı değildir. Derslerinin dışında da okumaya zaman ayıran, bol bol okuyan çocukların okuma kabiliye- ti daha çok gelişir. İlkokulun ikinci, üçüncü sınıfındayken hiç keke- lemeden gazete okuyan çocuklar olduğu gibi ilkokulu bitirdikleri hâlde kekeleyerek, kem küm ederek okuyabilenlere de rastlanır. Rahat, hızlı okuyabilmek için küçük yaştan beri çok okumak gere- kir. Bu sayede bir sözcüğü okurken harflerin hecelenmesine lüzum kalmaz. Sözcük bütünüyle görülür, zihin bu sözcüğü kulakla işitilmiş gibi aynı anda kavrarken göz ikinci sözcüğü görür. Böylece, iyi okuyan bir kimse bir konuşmayı dinlerken sözcükleri nasıl kolayca kavrıyorsa okur- ken de aynı kolaylıkla kavrar. Okuması gelişen, gerektiği kadar hızlı okuyabilen bir kimse okumadan zevk alır, böyle bir öğrenci derslerinde daha çok başarı gösterir. Okuması zayıf olan kimseler de okumaktan kaçınırlar. Konu : .................................................................................................................................................... Ana düşünce : ....................................................................................................................................... Konu : .................................................................................................................................................... Ana düşünce : ....................................................................................................................................... Uzay, Dünya ve diğer gök cisimleri arasında yer alan sonsuz boşluğa verilen addır. Uza- yın ortalama sıcaklığı yaklaşık olarak -270 derecedir. Uzay’da bizim algıladığımız gibi bir zaman kavramı yoktur. Zaman insanların algılarıyla yarattığı ve yaşamlarını kolaylaştıran bir kavramdır. Uzayla ilgili birçok teori, araştırma ve teknolojik gelişmeye rağmen bu son- suz boşluğun sınırları tam olarak bilinememektedir. Uzayda milyonlarca gök cismi ve yıldız sistemi olduğu tahmin edilmektedir. Albert Einstein’a göre uzay, elastike bir dokuya sahiptir ve cisimlerin elastik yapıyı bükmelerinden ötürü yer çekimi vardır ve zaman kavramı yoktur. 2009 yılında ortaya atılan bir teoride ise evren aslında sanılandan daha küçüktür ve daha az gök cismini içerir. Görünen milyonlarca gök cismi sadece birbirlerinin farklı zamanlarda görünen şeklidir. Bu teori son yıllarda uzayın nasıl bir yer olduğu ile ilgili ilginç tartışmaları beraberinde getirmiştir. İnsan uzayı hep daha çok merak etmiş ve bir şekilde kendini uzaya çıkaracak hamleler yapmak istemiştir. Bu bağlamda insanoğlu özellikle 2. Dünya Savaşı’n- dan sonra SSBC ve Amerika’nın uzay teknolojisindeki çekişmesine şahit olmuştur. Bu çe- kişme şüphesiz insanlık için faydalı olmuştur. Günümüzde gelişmiş devletler, devasa teles- koplar kurarak ve uzaya son teknoloji uydular göndererek uzayın daha derinlerine gitmeyi ve uzayın sınırlarına ulaşmayı hedefliyor. Ayrıca insanoğlunun uzayı merakı “astronomi” gibi bir bilimin ortaya çıkmasını da sağlamıştır. Okuma yetenek ve çalışmanın sonucunda gelişir. Okumanın gelişimi Öğrenci Yorumu
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=