UYGUN - PRATİK DEFTER - TÜRKÇE 5. SINIF
www.sadikuygun.com.tr 102 4. BÖLÜM: METİN TÜRLERİ 3. Bu görselden yola çıkılarak oluşturulmuş metinlerden hangisi bilgilendirici değildir? A) Satranç, karşılıklı iki kişi arasında, satranç tahtası üzerinde, oyuna ait özel taşlar ile oynanan bir masa oyunu türüdür. Dünya üzerinde büyük turnuvalar düzenlenir ve genellikle bir spor olarak kabul edilir. B) Her bir oyuncunun hamle yapması ile oyun gelişme gösterir. Oyunun başında hem siyahtan hem beyazdan 16’şar tane taş vardır. Bu taşlar; 1 adet şah, 1 adet vezir, 2 adet kale, 2 adet fil, 2 at ve 8 tane piyondan meydana gelir. C) Tuna o gün oyunu bir ordu komutanı gibi yönetiyordu. Taşları satranç tahtası üzerine düzgün bir şekilde dizdi. Rakip oyuncunun hamlelerini takip etti, beyaz piyonlar onda olduğu için ilk hamleyi o yapmıştı. Ciddiyetle oynuyordu. D) Satranç tahtası adı verilen 8x8’lik kare bir zemin üzerinde, satranç taşları ile oynanır. Toplamda 64 kare vardır. Bunların yarısı siyah, yarısı beyazdır. Oyuncular taşlardan farklı olan iki rengi tercih ederler ve oyun başlar. 4. YER : İstanbul’da bir mahalle ZAMAN : Akşamüzeri KİŞİLER : Halit ve arkadaşı Zeynep OLAY : Ekmek almak için evden çıkan Zeynep’in arkadaşı Halit ile karşılaşıp ekmek almayı unutması Aşağıdaki metinlerden hangisi bu hikâye unsurlarına göre oluşturulmuştur? A) O sabah herkes erkenden uyanmıştı. İstanbul’daki şirin mahallelerinin fırınından mis gibi ekmek kokuları geliyordu. Zeynep kahvaltıya sıcak ekmek almak için evden çıkar çıkmaz arkadaşı Halit’e rastladı. Halit arabalarını apartman kapısının önüne dizmiş oynuyordu, Zeynep bir süre arkadaşını izledikten sonra ekmek almak üzere fırına yöneldi. B) İstanbul’daki şirin mahalle fırınından mis gibi ekmek kokuları geliyordu. Akşam ekmeğiydi bunlar, sıcacık ve taze. Zeynep babası akşam eve dönemeden önce sıcak ekmek almak için evden çıkar çıkmaz arkadaşı Halit’e rastladı. Halit arabalarını apartman kapısının önüne dizmiş oynuyordu, Zeynep bir süre arkadaşını izledikten sonra ekmek almak üzere fırına yöneldi. C) İstanbul’daki şirin mahalle fırınından mis gibi ekmek kokuları geliyordu. Akşam ekmeğiydi bunlar, sıcacık ve taze. Zeynep babası işten eve dönemeden önce sıcak ekmek almak için evden çıkar çıkmaz arkadaşı Halit’e rastladı. Halit arabalarını apartman kapısının önüne dizmiş oynuyordu, Zeynep bir süre arkadaşını izledi ve sordu “Ben de oynayabilir miyim?” Birlikte dakikaların nasıl geçtiğini anlayamadılar. Zeynep, işten dönen babasını karşısında görünce ekmek almayı unuttuğu için çok utandı. D) O akşam Zeynep’in babası işten eve dönmeden önce sofrayı hazır etmek istemişti annesi çünkü o gün evlilik yıldönümleriydi. Zeynep de annesine yardım ediyordu. Annesi Zeynep’ten fırına gidip sıcak ekmek almasını istedi. Zeynep hemen yola koyuldu. Fırına vardığında lezzetli kurabiyeler karşısında aklı başından gitti. Ekmek yerine kurabiye alarak eve döndü. Annesi kurabiyeleri görün- ce Zeynep’in hâline gülümsedi.
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=