UYGUN - TÜRKÇE 4. SINIF

TÜMCE (CÜMLE) BİLGİSİ / DİLİMİ ÖĞRENİYORUM Uygun Türkçe 4 www.sadikuygun.com.tr 64 44 DUYU ORGANLARIYLA CÜMLELERİ EŞLEŞTİRMEK 1. Aşağıdaki cümleler hangi duyuyu hatırlatıyor? Duyu organlarıyla cümleleri eşleştiriniz. 2. Aşağıdaki paragraflarda hangi duyularla ilgili veriler var? Kutulardan işaretleyiniz. Fırından taze ekmek kokuları geliyor. Yüzümüze vuran rüzgâr bize hoş geldin der gibi. Yapraklara basınca yumuşacık bir halıda yürür gibi oluyo - ruz. Yerler sarı, kahverengi, turuncu yapraklarla kaplanmış. Bu cadde çok gürültülü, birbirimizin sesini duyamıyoruz. Taze simitin de tadına doyum olmuyor. Egzoz kokusu genzimizi yakıyor. Hava çok soğuktu. Elimiz, yüzümüz soğuktan kızarmıştı. Kapıya gelince zile üst üste iki kez bastık. “Durun geliyorum, sabırsızlar!” diyen, annemin sesini duyduk. Kapı açılır açılmaz sıcak ve yemek kokusu bizi karşıladı. Saatlerce yürümekten ayaklarına kara sular inmişti. Biraz dinlenmek için meşe ağacının gölgesine yattı. Yaprak hışırtıları ona ninni gibi geldi. Otların kokusunu içine çekti. Oracıkta derin bir uykuya daldı. Neşe içinde kendiliğinden iki gruba ayrılmış, birbirimizi kartopu bombardımanına tutarak bir savaş başlatmıştık. Pat! Pat!.. Kar topları ne kadar güçlü atılırsa atılsın, nasılsa hiç acıtmıyordu. Bir yerimize değer değmez poff!.. diye dağılıveri - yor, her yanımızı kar içinde bırakıyordu. Yalnızca birbirimizin karlar içindeki görünümüne çok gülüyorduk. (Ayla ÇINAROĞLU) Fırından taze ekmek kokuları geliyor. Yüzümüze vuran rüzgâr bize hoş geldin der gibi. Yapraklara basınca yumuşacık bir halıda yürür gibi oluyo - ruz. Yerler sarı, kahverengi, turuncu yapraklarla kaplanmış. Bu cadde çok gürültülü, birbirimizin sesini duyamıyoruz. Taze simitin de tadına doyum olmuyor. Egzoz kokusu genzimizi yakıyor. Hava çok soğuktu. Elimiz, yüzümüz soğuktan kızarmıştı. Kapıy gelince zile üst üste iki ke bastık. “D run geliyorum, s bırsızlar!” diyen, annemin sesini duyduk. Kapı açılır açılmaz ıcak ve yemek kokusu bizi karşıladı. Saatlerce yürümekten ayaklarına kara sular inmişti. Biraz dinlenm k için meş ağacının gölgesine yattı. Yaprak hışırtıl rı ona inni gibi geldi. Otların kokusunu içine çekti. Or cıkta derin bir uykuya daldı. Neşe içinde kendiliğinden iki gruba ayrılmış, birbirimizi kartopu bombardımanına tutarak bir s vaş başlatmıştık. Pat! P t!.. Kar topl ı ne kadar güçlü atılırsa atılsın, nasılsa hiç acıtmıyordu. Bir yerimize değer değmez poff!.. diye dağılıveri - yor, her yanımızı kar için bırakıyordu. Yalnızca birbirimizin karlar içindeki görünümü e çok gülüyorduk. (Ayla ÇINAROĞLU)